2018 yılında Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da yapılan değişiklikle, Türkiye’de yerleşik kişiler arasında gerçekleştirilen her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing, alım satım ve hizmet sözleşmelerinde döviz cinsinden veya dövize endeksli bedellerin kararlaştırılması yasaklanmıştır. Bu düzenlemenin amacı, Türk Lirası’nın değerini korumak ve ülkede dövizle yapılan işlemleri minimize etmektir.
Bu yasak kapsamında, Türkiye’de yerleşik kişilerin konut ve çatılı iş yeri dahil olmak üzere gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşme yapması mümkün değildir. Bu durum, döviz kurlarındaki dalgalanmaların kira ödemelerini olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla getirilmiştir.
Altın Endeksli Kira Sözleşmeleri de Yasak Kapsamında
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıklamasında dikkat çekilen bir diğer önemli husus, altın cinsinden ödemelerin de mevzuata aykırı olduğudur. 2008-32/34 sayılı Tebliğ’de, uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen sözleşmelerin, dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır. Bu bağlamda, kira bedelinin altın cinsinden belirlenmesi, dövize endeksli sözleşme kapsamında değerlendirilir ve bu tür bir uygulama yasalarla çelişir.
Kısaca,
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıklaması, kira bedellerinin altın cinsinden ödenmesi gibi uygulamaların mevzuata aykırı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılan tüm kira sözleşmelerinin Türk Lirası üzerinden yapılması zorunludur. Bu kapsamda, vatandaşların ve işletmelerin, yasal düzenlemelere uymaları ve olası mağduriyetlerin önüne geçmeleri için dikkatli olmaları gerekmektedir.